Harry Potter serisi, J.K. Rowling tarafından yazılmış olan fantastik roman serisidir. İlk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı, Harry Potter’ın okul öncesi döneminden itibaren yaşam tarzını konu alır. Kitap serisi dünya çapında büyük bir hayran kitlesine sahiptir.
Harry Potter ve Felsefe Taşı, okuyuculara hayal gücünün sınırlarını aşan fantastik bir macera sunar. Bu kitabın okunması, insanların diğer dünyaları hayal edebilme yeteneğini geliştirebilir. Kitabın Türkçe çevirisi 2021 yılına kadar birçok yayınevi tarafından basılmıştır.
Harry Potter ve Felsefe Taşı’nı okumak isteyenler, kitabı basılı halinde satın alabilecekleri gibi PDF olarak da indirebilirler. Kitap, online kitapçılarda ve kitap indirme sitelerinde yaygın olarak mevcuttur. Harry Potter hayranları, kitabı birden fazla kez okuyarak, karakterlerin kişiliklerini daha iyi anlayabilirler.
Kitabı okumak, hayatı daha iyi anlama fırsatı sunar. Harry, Hermione ve Ron gibi karakterlerle birlikte okuyucuların macera dolu bir dünyaya dalmasını sağlar. Harry Potter serisinin ilk kitabı olan Felsefe Taşı, okuyucuları fantastik bir dünyada yolculuğa çıkarmakta ve hayal güçlerini geliştirmektedir.
Harry Potter hayranlarına, J.K. Rowling’un kaleminden çıkan bu muhteşem seriyi okumalarını tavsiye ederiz. İlk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı, okuyucuları Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’na davet ediyor.
Harry Potter ve Felsefe Taşı fantastik bir macera kitabıdır. Kitabı okuyarak farklı karakterleri ve hayal gücünü geliştirebilirsiniz. Kitabı pdf olarak da temin edebilirsiniz. Harry Potter hayranları ve kitap severler için kaçırılmayacak bir eserdir.
Dudley’nin çetesi her zamanki gibi onu kovalamaktaydı, Harry kendini birdenbire bacanın üstünde otururken buluvermişti, başkaları gibi o da şaşırmıştı buna. Dursley’ler, okul müdiresinden, Harry’nin damlara tırmandığını bildiren pek öfkeli bir mektup almışlardı. Harry’nin bütün yapmaya çalıştığı (kilitli dolap kapısının arkasından Vernon Enişte’ye bağırarak söylediği gibi) mutfakların önündeki çöp bidonlarının üstünden atlamaktı. Tam atlarken rüzgârın onu kaldırıp uçurduğunu düşünüyordu Harry. Ama bugün hiçbir terslik olmayacaktı. Günü okul, dolap ya da Mrs Figgs’in lahana kokan salonu dışında bir yerde geçirmek, Dudley ve Piers’la birlikte olmaya değerdi. Vernon Enişte, arabayı kullanırken Petunia Teyze’ye boyuna yakınıyordu. Her şeyden yakınmak hoşuna giderdi; işçiler, Harry, kurul, Harry, banka ve Harry en çok yakındığı konulardan birkaçıydı. Bu sabah motosikletlerden yakınıyordu. Yanlarından bir motosiklet hızla geçerken, “… genç serseriler, deli gibi sürüyorlar,” dedi. Ansızın hatırladı Harry. “Düşümde bir motosiklet gördüm,” dedi. “Uçuyordu.” Vernon Enişte az kalsın önündeki arabaya toslayacaktı. Arkaya dönerek Harry’ye bağırdı, suratı bıyıklı dev bir pancara dönmüştü: “MOTOSĐKLETLER UÇMAZ!” Dudley ile Piers kıkırdadılar.
“Biliyorum uçmadıklarını,” dedi Harry. “Sadece bir düştü bu.” Keşke bir şey söylemeseydim diye geçirdi içinden. Dursley’leri onun soru sormasından daha çok sinirlendiren bir şey varsa, o da herhangi bir şeyin olağandışı davranışlarıyla ilgili konuşmasıydı; konu ister düş, ister çizgi film olsun, fark etmezdi – böylece onun sakıncalı düşüncelere kapılabileceğini düşünüyorlardı herhalde. Pırıl pırıl bir cumartesiydi, hayvanat bahçesi ailelerle doluydu. Dursley’ler Dudley ile Piers’a kocaman çikolatalı dondurmalar aldılar kapıda; ama çabuk davranıp hemen uzaklaşamadılar oradan, satıcı kadın Harry’ye ne istediğini sorduğu için, ona da ucuzundan bir limonlu almak zorunda kaldılar. Pek de fena değilmiş diye düşündü Harry, bir yandan dondurmasını yalıyor, bir yandan da kafasını kaşıyan, inanılmaz derecede Dudley’ye benzeyen bir gorili seyrediyordu, bir de sarışın olsaydı tamamdı.