Kuşluk namazı da bu sünnet namazlardan biridir ve faziletli kabul edilir. Kuşluk namazının nasıl kılınacağına dair genel bir açıklama bulunuyor. Peki, Kuşluk Namazı nedir, nasıl kılınır, ne zaman kılınır? Kuşluk Namazı kaç rekat, fazileti nedir? Kuşluk Namazı vakti ve kılınışı nedir? Kuşluk Namazı ne zamana kadar kılınır?
Abdest almak için ellerinizi yıkayın, ağız ve burnunuzu iyice çalkalayın, yüzünüzü yıkayın, kollarınızı dirseklerinize kadar yıkayın, başınızı meshedin ve ayaklarınızı topuklarına kadar yıkayın. Abdest aldıktan sonra namaz için uygun bir yer bulun. Eğer bir mescitteyseniz veya namaz kılmak için özel bir alanınız varsa bu yerde namaz kılabilirsiniz. İmamı takip ediyorsanız, imamın arkasında durun. İmam yoksa veya yalnızsınız, namazı kendi başınıza kılabilirsiniz.
Kuşluk namazı, iki rekât olarak kılınır. İlk rekâtta Fatiha suresini okuduktan sonra, herhangi bir sure okuyabilirsiniz. İkinci rekâtta da Fatiha suresini okuduktan sonra, herhangi bir sure okumanız gerekmektedir. Namazın sonunda oturarak tesbihat yapabilirsiniz. “Subhanallah”, “Elhamdulillah” ve “Allahu Ekber” gibi ifadeleri tekrarlayabilirsiniz.
Hz. Peygamber kuşluk namazının kılınmasını tavsiye etmiş, fazilet ve önemini belirtmiştir. Ebû Hüreyre, Resûl-i Ekrem’in kendisine her ay üç gün oruç tutmayı, iki rek’at kuşluk namazı ile gece yatmadan önce vitir namazı kılmayı tavsiye ettiğini belirtir (Buhârî, “Teheccüd”, 33; Müslim, “Müsâfirîn”, 85; Ebü’d-Derdâ’nın buna benzer bir rivayet için bk. Müslim, “Müsâfirîn”, 86; Ebû Dâvûd, “Vitir”, 7). Diğer bir hadiste de Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Her birinizin her eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. Bu sebeple her tesbih (sübhânellah) bir sadaka, her hamd (elhamdülillâh) bir sadaka, her tehlil (lâ ilâhe illallah) bir sadaka, her tekbir (Allahüekber) bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek’at namaz ise bunların hepsinin yerini tutar” (Müslim, “Müsâfirîn”, 84; Ebû Dâvûd, “Te?avvu?”, 12). Başka bir hadiste ise kuşluk namazını kılanın veya kılmaya devam edenin fazla da olsa günahlarının bağışlanacağı ifade edilmiştir (İbn Mâce, “İ?ametü’?-?alât”, 187; Ebû Dâvûd, “Te?avvu?”, 12; Tirmizî, “Vitir”, 15).
Mâlikîler’le Şâfiîler kuşluk namazını müekked sünnet, Hanefî ve Hanbelîler’in de içinde bulunduğu çoğunluk ise müstehap (mendup) kabul etmiştir. Bu namazın kaç rek’at olduğu konusunda da farklı görüşler bulunmakla birlikte en azının iki rek’at olduğunda ittifak vardır. Mâlikîler’le Hanbelîler, Ümmü Hânî’in, Resûlullah’ın Mekke’nin fethedildiği gün evine girip sekiz rek’at kuşluk namazı kıldığına dair rivayetine dayanarak (Buhârî, “Teheccüd”, 31; Müslim, “Müsâfirîn”, 80) en çok sekiz rek’at, Hanefîler’le Şâfiîler ise, “Kuşluk namazını kim on iki rek’at kılarsa Allah onun için cennette altından bir köşk yapar” hadisinden hareketle (Tirmizî, “Vitir”, 15) on iki rek’at olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Bununla beraber bazı Hanefî âlimleri, hem söz hem fiille sabit olması bakımından sekiz rek’at kılmanın daha faziletli olduğunu söylemişlerdir (Tahtâvî, s. 321; İbnbidîn, II, 22; krş. Şevkânî, III, 72). Zira diğer rivayet yalnız sözlü sünnete dayanmaktadır. Şâfiîler’den Nevevî bir eserinde (Şer?u Müslim, II, 117) kuşluk namazının en çoğunun on iki rek’at, bir diğerinde ise (el-Mecmû?, IV, 41) sekiz rek’at olduğunu ve bu görüşün Şîrâzî ile Şâfiîler’in çoğunluğuna ait bulunduğunu kaydeder. Şâfiî âlimi Muhammed el-Gamrâvî de bu son görüşün müteahhirîne göre güvenilir sayıldığını ve her iki rek’atta bir selâm vermenin sünnet olduğunu belirtir. Bunu müstehap kabul edenler de vardır (es-Sirâcü’l-vehhâc, s. 65; Osman b. Muhammed ed-Dimyâtî, I, 254).
Kuşluk namazında diğerlerinde olduğu gibi Fâtiha’dan sonra Kur’an’dan herhangi bir yerin okunması mümkünse de Ukbe b.mir’in, “Resûlullah bize, kuşluk vaktiyle ilgili olan Şems sûresiyle Duhâ sûresini okuyarak kuşluk namazını kılmamızı emretti” şeklindeki rivayetinden hareketle (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhaki, I, 328; İbn Hacer, III, 298; Bedreddin el-Aynî, VII, 240) bu iki sûrenin okunması tavsiye edilmiştir. Ancak Nevevî, İhlâs sûresinin Kur’an’ın üçte birine, Kâfirûn sûresinin dörtte birine denk olduğuna dair rivayetlere dayanarak kuşluk namazında bu sûreleri okumanın da sünnet olduğu görüşünü ileri sürer (Şer?u Müslim, II, 117).
Vaktinde kılınmayan kuşluk namazı Şâfiî ve Hanbelîler’e göre kazâ edilir. Hanefî ve Mâlikîler’e göre ise zeval vaktine kadar sabah namazının sünneti hariç nâfile namazlar kazâ edilmez. Kuşluk namazı mukim iken kılındığı gibi seferî halde de kılınabilir. Nitekim Hz. Peygamber bu namazın her iki durumda kılınabileceğini söylemiş, bizzat kendisi de kılmıştır (Müsned, III, 146, 156; Buhârî, “Teheccüd”, 31; Müslim, “Müsâfirîn”, 80).
Ulemânın çoğunluğu Hz. Peygamber’in, “Allah’a en sevimli gelen amel az da olsa sahibinin yapmaya devam ettiği ameldir” hadisinin (Müslim, “?ıyâm”, 177) genel ifadesine ve, “Bu namaza ancak çok tövbe edenler (evvâbîn) devam eder” hadisiyle (Hâkim, I, 314) benzer rivayetlere (Tirmizî, “Vitir”, 15) dayanarak kuşluk namazını devamlı kılmanın müstehap olduğunu kabul etmiştir. Bir kısım âlimler ise Hz.işe’nin konuyla ilgili bazı rivayetleriyle (Buhârî, “Teheccüd”, 32) Ebû Saîd el-Hudrî’nin, “Resûlullah kuşluk namazını aralıksız kılardı da biz onu hiç bırakmayacak sanırdık; bazan da bırakırdı, biz de artık bir daha kılmayacak derdik” (Müsned, III, 21, 36; Tirmizî, “Vitir”, 15) şeklindeki rivayetinden hareketle müstehap olmadığını ileri sürmüşlerdir
